-
1 bileşke kuvvet
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > bileşke kuvvet
-
2 bileşke kuvvet
resultant force -
3 kuvvet
сила, мощь, могущество, усилие- aktif kuvvet
- atalet kuvveti
- aydınlatma kuvveti
- biçme kuvveti
- bileşke kuvvet
- boyuna kuvvet
- burulma kuvveti
- bükme kuvveti
- canlı kuvvet
- çarpma kuvveti
- çeker kuvvet
- çekici kuvvet
- çekim kuvveti
- çekme kuvveti
- dahili kuvvetler
- darbe kuvveti
- değişken kuvvet
- dengesiz kuvvet
- dış kuvvet
- dinamik kuvvet
- direnç kuvveti
- eksantrik kuvvet
- emme kuvveti
- empülsiyon kuvvet
- enine kuvvet
- esneme kuvveti
- frenaj kuvveti
- frenleme kuvveti
- genleşme kuvveti
- germe kuvveti
- hızlandırıcı kuvvet
- iç kuvvet
- infilak kuvveti
- itici kuvvet
- kaldırıcı kuvvet
- kaldırma kuvveti
- karşıt kuvvet
- kayma kuvveti
- kesme kuvveti
- kırma kuvveti
- kilogram kuvvet
- kitle kuvveti
- kohezyon kuvveti
- kritik kuvvet
- merkezcil kuvvet
- merkezkaç kuvvet
- normal kuvvet
- öngerilme kuvveti
- paralel kuvvet
- patlama kuvveti
- reaktif kuvvet
- rüzgar kuvveti
- sabit kuvvet
- santrifüj kuvvet
- savurma kuvveti
- sıkıştırıcı kuvvet
- sismik kuvvet
- statik kuvvet
- suni kuvvet
- sürtünme kuvveti
- tahrip kuvveti
- tegetsel kuvvet
- tekil kuvvet
- tepkin kuvvet
- uzunlamasına kuvvet
- üretim kuvvetleri
- yan kuvvet
- yapışma kuvveti
- yapıştırıcı kuvvet
- yüzeysel kuvvetlerİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kuvvet
-
4 bileşke
محصلة [مُحَصِّلَة] -
5 равнодействующая сила
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > равнодействующая сила
-
6 resultant force
bileske kuvvet -
7 محصلة
Iمُحَصَّلَة1. küsuratAnlamı: artan, geriye kalan parçalar, küsur2. akıbetAnlamı: bir şey veya bir durum için son, sonuç3. atıkAnlamı: atılmış, atılan4. hâsılaAnlamı: bir işten elde edilen sonuç5. hâsılatAnlamı: ürün, harman6. çıktıAnlamı: üretim sonucu ortaya çıkan ürün7. serencamAnlamı: bir işin, bir olayın sonu8. üretimAnlamı: istihsal, insanların nesneleri sağlamak için doğal çevrelerini değiştirmeleri9. ürünAnlamı: doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul10. verimAnlamı: bir iş sonucu elde edilen, randıman11. artıkAnlamı: içildikten, yenildikten sonra geriye kalanIIمُحَصِّلَة1. bileşke2. akıbetAnlamı: bir şey veya bir durum için son, sonuç3. hâsılaAnlamı: bir işten elde edilen sonuç4. serencamAnlamı: bir işin, bir olayın sonu
См. также в других словарях:
bileşke — is. 1) Bir araya gelme, toplaşma, birleşme İkisinin bileşkesinden doğacak cehennemse, birkaç yıl sonra Avrupa nın genel görünümüne dönüşecektir. S. İleri 2) fiz. Bir cisme uygulanan birkaç kuvvetin toplam etkisine eşit olan tek kuvvet, muhassala … Çağatay Osmanlı Sözlük